Son Haberler

Aziz Nesin “ Beni Halkım Okuttu, Ben de Halkıma Borcumu Ödemeliyim “



İstanbul Çatalca’da, dünyaca ünlü yazarımız Aziz Nesin’in, başarılı ve ihtiyaç sahibi çocukları üniversiteye kadar okutup hayata hazırlayan vakfı; Nesin Vakfı 1972 den beri varlığını sürdürüyor.




 Aziz Nesin, 20 Aralık 1915'de İstanbul Heybeliada'da doğdu. Gerçek adı Mehmet Nusret Nesindir.1925'de İstanbul Süleymaniye'de "Kanuni Sultan Süleyman İptidai Mektebi'nin 3. sınıfına girdi. Okulun adı daha sonra İstanbul 7. İlkokul olarak değiştirildi. 1935'de Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirip Harp Okulu'na geçti. 1937'de Ankara'da Harp Okulunu bitirip asteğmen oldu. 1941'den başlayarak II. Dünya Savaşı yıllarında 2 yıl Trakya'da çadırlı ordugahta görev yaptığı bilinir. 1942'de Erzurum Müstahkem Mevkii İstihkam Taburu Bölük Komutanlığı'na atandı ve bir bomba kazasında yaralandı. Aynı yıl Zonguldak'ta uçaksavar top mevzileri yaptırmakla da görevlendirildikten sonra üsteğmen rütbesindeyken “görev ve yetkisini kötüye kullandığı” suçlamasıyla askerlikten uzaklaştırıldı.
 Nesin, 1945'de askerlikten ayrıldıktan sonra Karagöz gazetesinde ve Yedigün dergisinde redaktörlük ve yazarlık yaptı, profesyonel olarak yazarlığa başladı. Yeni Gazete, Akşam ve Tanin'de günlük köşe yazıları yazmaya devam eden Nesin, 1956'da Bordighera, İtalya'da yapılan ve 22 ülkenin katıldığı Uluslararası Gülmece Yarışması'nda 'Kazan Töreni' adlı öyküsüyle 'Altın Palmiye' ödülü kazandı. Ertesi yıl aynı ödülü 'Fil Hamdi' adlı öyküsüyle 2. kez kazanan Nesin, 1960'da ilk ödülünü devlet hazinesine bağışladı. Hayatı boyunca kendine ‘’Eğitim görmemi halkım sağlıyor. Benim de onlara borcumu ödemem gerek’’ diyerek ve borcunu ödemek için,1972 yılında yoksul ve kimsesiz çocukların bakım ve eğitimlerinin karşılanması amacıyla Nesin Vakfı'nı kuran Aziz Nesin, tüm kitaplarının gelirlerini buraya yatırdı. Yazar, söyleşi ve imza günü için gittiği Çeşme Alaçatı’da, 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece sabaha karşı geçirdiği kalp kriziyle öldü.  7 Temmuz 1995’de vasiyeti gereği hiçbir tören yapılmaksızın ve yeri belli olmayacak şekilde Çatalca’daki Nesin Vakfı’nın bahçesine gömüldü. Ardında 80 yıllık mücadele, 110 adet kitap, sayısız başarı ve 'Nesin Vakfı''nı bıraktı.
  1972'den 1995'e kadar Nesin Vakfı’nın yönetici kurucusu Aziz Nesin'di. 1995'ten sonra bu görevi Ali Nesin devralmıştır.Ali Nesin, 26 Aralık 2009 tarihinde görevini Vakıf çocuklarından Süleyman Cihangiroğlu'na devretmiştir. Süleyman Cihangiroğluyla bir hayatı ve vakıfla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik, kendisinin sorularımıza vermiş olduğu cevaplar şöyle ; 


VAKIF BAŞKANI ‘ SÜLEYMAN CİHANGİROĞLU’

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz ?
1990 yılında vakıfa katıldım. 5 yıl kadar Aziz Nesin ile birlikte yaşadım, vakfın mezunlarından biriyim. 2001 yılında Marmara Güzel Sanatlar Resim Bölümünden mezun oldum.
2004 yılında Nesin Yayınevinin kuruluşunda yer aldım. 2004'ten 2009'a kadar orada çalıştım. 2008-2009 arasında yönetim kurulunda yer aldım. 2009 yılında Ali Nesin, vakfı çocukların yönetmesi gerektiğini söyleyerek Vakfın yönetimine benim geçmemi istedi.2009 dan beri yönetiminde ben yer alıyorum.Bu bizim için tarihsel bir görev. Ancak ben burada sadece  bir sembolüm, burada verilen kararlarda Ali Nesin'den en küçük çocuğa kadar herkesin görüşü alınıyor. Oturmuş bir sistem yaratmaya çalışıyoruz ama kendimizi sürekli güncelliyoruz.


AZİZ NESİN VAKFI

Aziz Nesin Vakfı ne zaman kuruldu?
    Kağıt üzerinde ilk olarak 1972 de kuruldu.1974 de temelleri atıldı. 70 lerin sonuna doğru inşaatı bitirildi.1982 de ilk çocukları aldı.

Bu vakfın kurulmasının belli bir hikayesi var mı? Aziz Nesin bu vakfı kurmaya nasıl karar verdi?
Temel fikir, Aziz Nesin’in halkına olan borcunu ödemek istemesi bu da şöyle bir hikayeden kaynaklanıyor: Aziz Nesin 1915 doğumlu, doğduğu zamandan itibaren çok fazla badireler atlatmış Çanakkale Savaşı sonrasında Kurtuluş Savaşı derken ülkenin en yokluk yaşadığı zaman da yaşamış ve bu dönemde ailesi gerçek anlamda beş parasız bir durumdaymış ama bu sürede okula da giderken çocuk aklıyla bizim paramız yok, beni kim okutuyor diye düşünmeye başlamış ve sonrasında vergi denilen şeyi öğrenmiş ve bu şekilde okula gidebildiğini fark etmiş. O zaman aslında benim okumamı sağlayan şey halk diye düşünmeye başlıyor ve halka karşı borçlu olduğunu düşünerek hareket etmeye başlıyor, halk için bir şeyler yapmak istiyor. Bu vakıf da onlardan biri.


Aziz Nesin Vakfı tam olarak nasıl bir sisteme sahip, şu an kaç çocuk var vakfınızda?
Aziz Nesin Vakfı bir okul değil, burası bir aile evi. Maddi durumu olmayan çocukları hiçbir ödeme olmaksızın belli yaş sınırı olmadan vakfımıza alıyoruz, çevre civarlarda bir okula gönderiyoruz burda da bir çok şey öğrenmesini sağlıyoruz, onlarla sürekli ilgilenen ablaları bulunuyor, psikolojik danışmanımız bulunuyor. Amacımız bir aile bir ev ortamı oluşturmak ve şu an vakfımızda 42 çocuk bulunuyor.

Diğer vakıflardan veya okullardan farklı olduğunuzu düşündüğünüz bir sisteminiz bir özelliğiniz var mı ?
Diğer eğitim birimlerinden farklı olarak, biz Aziz Nesin’in eğitim anlayışını uyguluyoruz. Aziz Nesin çocukların her zaman özgür olmasını savunur, her zaman eleştirel bir bakış açısına sahip olmasını öğrendiği her şeyi, inandığı her şeyi eleştirdikten, üzerine düşündükten sonra inanması gerektiğini savunur bizde bu sistemi uyguluyoruz. Vakıf da hiçbir yasak uygulamıyoruz çocuklar neleri yapıp yapmamaları gerektiğine kendileri karar veriyor. Ve küçük çocukların şımarma özgürlüğü var. Yani genel olarak bakıldığında ifade etme, düşünme, eleştirme ve küçük çocuklar için şımarma özgürlüğü var.

‘DEVLET DESTEĞİ ALINMADI’

Bağış ve ya devlet desteği aldı mı nasıl kuruldu Aziz Nesin Vakfı ?
Aziz Nesin’in ölümüne kadar hiçbir zaman bağış ya da bir devlet desteği alınmadı. Her zaman kendi kazandıklarıyla karşılamaya çalıştı nadiren kapıya kadar gelip ısrar eden olursa kırk yılda bir kabul ederdi. Bunun sebebi; Aziz Nesin hep şunu derdi “bir gün bir yerde yemek yerken ya da bir şey içerken biri görüp de bak bizim verdiğimiz paralarla yiyip içiyor demesinler ben öldükten sonra istediğini yaparsınız” derdi. O yüzden biz bağış kabul etmeye Aziz Nesin’in ölümünden sonra başladık.
Su an ki gelir kaynağınız nedir ?
Şu an 3 temel gelir kaynağımız var: Bunlardan ilki Aziz Nesin ‘in telif hakları, diğeri gayri menkul kira gelirleri bir diğeri de bağışlar


 MATEMATİK KÖYÜ

Aziz Nesin Vakfı dışında bir vakfınız ya da bir projeniz var mı ?
Evet var İzmir in Şirince köyünde bir Matematik köyümüz var. Ortalama her yıl 13 bin kişi bu köyden faydalanıyor. Aslında burası matematik felsefe ve sanat köyü.

Nesin Matematik köyü ne zaman kuruldu ?
        Matematik köyü 2007 de kuruldu. Aziz Nesin’ in vasiyetlerinden biriydi bu vakıf ancak Aziz Nesin’in ölümünden on iki yıl sonra kuruldu.

Neden bir Matematik Köyü? Matematik olarak belirlenmesinin bir nedeni var mı?
Birkaç nedeni var; Bir tanesi Aziz Nesin'in vakıfa kendisinden sonra bakacak kişi olarak oğlu Ali Nesin'i görmesiydi. Fakat biliyordu ki Ali Nesin dünyanın sayılı matematikçilerinden bir tanesiydi ve onu matematikten koparmak da istemiyordu. Bir başka sebep de Aziz Nesin'in, ihtiyacı görüp ona göre faaliyet yürütmesi. Ülkede matematik en az yatırım yapılan ama ne yazık ki en çok ihtiyaç duyulan alanlardan bir tanesi. Bunun için de bir şey yapılması gerekiyordu. Bu yüzden Aziz Nesin şunu düşündü; ''O zaman bir Matematik Köyü kurarız, başına Ali Nesin gelir hem vakıfa bakar hem enstitüye bakar''. Aziz Nesin’in vasiyetinde ''Bir Matematik Köyü kurulmasını istiyorum'' diye özel bir ibare vardı.

Matematik köyüne alınan öğrencileri hangi standartlara göre belirliyorsunuz ? / Aziz Nesin Vakfıyla aynı sisteme mi sahip ?
Matematik köyüyle Aziz Nesin Vakfı’nın sistemi birbirinden biraz daha farklı, Matematik Köyüne her yıl 40 50 bin civarında başvuru oluyor. İlk okuldan üniversite ve yüksek lisans da dahil her yaş grubundan öğrenciler başvurabiliyor istekli olma durumuna göre de seçiliyor. Matematik Köyü’nün Aziz Nesinden bir diğer farkı da para vererek de Matematik köyünde eğitim alabiliyorsunuz, Aziz Nesin Vakfında ise sadece maddi durumu olmayan çocukları kabul ediyoruz ve sayı olarak çok daha az bir sayı oluyor.


VAKIF ÇOCUKLARI

Aziz Nesin Vakfında verilen eğitim bakış açısıyla okullarda verilen eğitim sistemi biraz farklı, bu vakıf çocukları için zor oluyor mu, arada kalıyorlar mı?
Kalıyorlar tabi, zorluklar çekiyorlar ama bu da hayatın bir gerçeği. Bazı okullar da öğretmenlerden şikayet geliyor; ''Bir şey söylüyorum, bir tek sizin çocuğunuz ''neden'' diye soruyor'' diyorlar. Bu da hoşumuza gidiyor. Bir çocuk bana itiraz ettiğinde bunun üzerine düşünüyorum. Çocuklar kuru kuru benimsemek istemiyor ve neden sorusunu soruyorlar, burada çocuklara bunu öğretiyoruz, saygı çerçevesinden çıkmadan. Eğer ‘neden’ sorusunu sormazsanız tecavüz de ederler, taciz de ederler, dayakta yersiniz sesiniz çıkmaz. Okullar da ki eğitim sistemiyle bu anlamda çakışıyorlar çocuklar. Öğretmenler de bir yerden
sonra şunu fark ediyor ''en başarısız çocuğunuz da bile farklı bir bakış açısı var” . Çocuk burada bir resim görüyor ve resmi kimin yaptığını soruyor. 70 bin kitaplık bir kütüphanemiz var. Çocukları hayata hazırlamak temel amacımız.

Ailelerinden uzak da olmak çocuklar zor olmalı, herhangi bir sorunları olduğunda sizinle paylaşıyorlar mı?

Her şeyi konuşabilirler bizimle. Psikiyatri ekibimiz ve psikoloğumuz var. Sadece çocuklar için değil, tüm vakıf ailesi için. Onlarla sürekli yakın olarak ilgilenen ablaları var. Bakıcı ablaları alırken alanından mezun olmuş kişileri özellikle tercih etmiyoruz,  bir ev hanımı da olabilir. Ama çocukları seviyor olması, bir şeyler öğrenmeye ve öğretmeye açık olması gerekir. Buna göre işe alıyoruz. Bir yerden sonra Sosyal Hizmetler de eğitim almış birinden çok daha iyi bakıyor çocuğa çünkü o eğitimi almış biri belli bir kalıba girmiş oluyor.

İsteyen herkes gelip burada gönüllü çalışabilir mi?
İsteyen herkes bu vakıfta gönüllü çalışabilir. Ancak çocuklar la ilgilenmek bir süreklilik arz etmeli. Gönüllü olarak gelen biri her hafta aynı gün aynı saatte gelmeye çalışmalı hayati bir durum olmadığı sürece. Çünkü çocuklar gelen kişilere alışıyorlar ve sonrasında o kişi gelmeyince terkedilmiş gibi hissedebiliyorlar. Bizde bunun olmasını istemiyoruz.



Hiç yorum yok