Son Haberler

Başarılı Engelli Yüzücü Karin Öcal : “ ÖZGÜVENİMİ YÜZMEYE BORÇLUYUM "




Gençlik Ve Spor İl Müdürlüğünde lisanslı, engelli yüzücü 22 yaşındaki Karin ÖCAL, başarıdan başarıya yüzüyor. Doğuştan elleri ve bir bacağının dizden aşağısı olmayan yüzücüyle; hayatı, yüzme kariyeri ve gelecek hayalleri üzerine konuştuk. 

Dünya üzerinde her geçen gün engelli sporcu sayısı artıyor. Türkiye de Gençlik ve Spor Bakanlığının 2017 verilerine göre, bedensel engelliler, görme engelliler, işitme engelliler ve Özel Sporcular Spor Federasyonlarının bünyesindeki lisanslı sporcuların sayısı 37 bin 166’dan 38 bin 642’ye yükseldi. Lisanslı erkek engelli sporcu sayısı 922 kişi artışla 30 bin 210 olurken lisanslı engelli kadın sporcu sayısı 7 bin 878’den 8 bin 432’ye ulaştı. Lisanslı engelli kadın sporculardan biri olan Karin Öcal ile yaptığımız söyleşide, Öcal’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle;

Yüzmeye nasıl ve ne zaman başladın?
2014 yılında Esayan Ermeni Lisesindeyken yapmamız gereken bir toplum proje ödevimiz vardı. Ben engellilerle ilgili bir proje yapmaya karar verdim ve bunun için Cebeci Spor Kompleksi’ni arayarak engelli sporculardan biriyle röportaj yapmak istediğimi söyledim. Kabul etmediler önce, daha sonra ben de engelli olduğumu ve bu konunun benim için önemli olduğunu söyledim bunun üzerine kabul edip komplekse davet ettiler. Gittiğimde röportaj sonrası, yüzme bilip bilmediğimi sordular. Biraz bildiğimi söyleyince katılmamı teklif edip, yapabileceğimi söyleyerek beni teşvik ettiler. Ben de kabul ettim ve bu şekilde yüzme kariyerim başlamış oldu.

Seni yüzmeye en çok teşvik eden kişi / olay neydi?
Cebeci Spor Kompleksindeki Anjel isimli hocam beni gördüğü andan itibaren oraya gitmem ve daha sonrasında başarılı olacağım konusunda bana çok inandı ve beni sürekli teşvik edip, destekledi.

 Yüzmeye başladığında hayatında neler değişti?
Açıkcası, spora başlamadan önce etrafımda engelli pek kimse yoktu ve engelimden dolayı kendimi yalnız ve özgüvensiz hissediyordum. Sokağa çıktığım zamanlarda, ellerimi nereye koyacağımı ve nasıl saklayacağımı bilemiyordum. Yüzmeye başladığım yerde birçok engelli arkadaşım oldu, benim gibi olan başka insanların olduğunu görmek kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. Yüzmeye başladıktan bir ay sonra hocalarımın isteğiyle yarışmaya katıldım ve İstanbul 1.si oldum. Bir şeyler başarmaya başlayınca kendime olan özgüvenim de yerine geldi. 15 tane birincilik, 2 tane ikincilik ve 3 tane üçüncülük madalyam var.
Yaşadığın en büyük zorluk ne oldu? Şu an toplum içinde zorluk çekiyor musun?
Çevremdeki insanlar. Birçok insan beni hor görüp küçümsedi, hiçbir şey yapamayacağımı düşündü. Üniversiteyi kazanamayacağımı ve yüzemeyeceğimi söylediler. Ama ben hiç birine kulak asmadım, pes etmedim ve kendime inandım. Şu an çok fazla olmasa da beni ilk defa gören insanlar garipsiyor ama beni rahatsız etmiyor artık, kendimi olduğum gibi kabul edip bu şekilde seviyorum.


 “ Hayalim Tokyo “

En büyük hedefin nedir?
2 tane büyük hedefim var; ilk hedefim 2020’ de yapılacak olan Tokyo Olimpiyatlarına katılıp birinci olmak. İkinci hedefim ise; mezun olduktan sonra engelliler için yüzme antrenörü olmak. Birçok yüzme antrenörü var ama engellilere antrenörlük yapan hiç engelli biri yok bu konuda ilk olmak istiyorum. Onlara yalnız olmadıklarını gösterip, fazlasıyla destek olup, neler yapabileceklerini göstermek istiyorum.

Yüzmediğin zamanlarda neler yapıyorsun ?
İstanbul üniversitesinde besyo okuyorum genelde okula gidiyorum yani. Onun dışında haftada iki gün Bakırköy de bir kitapçı da çalışıyorum. Fırsat buldukça da arkadaşlarımla görüşüyorum.

Hayallerini gerçekleştirmek isteyen insanlara bir önerin veya söylemek istediğin bir şey var mı?
İlk önce benim gibi engelli diye tabir edilen arkadaşlarıma bir şey söylemek istiyorum. Diğer insanlarla aynı el, kol, ayak, bacak yapısına sahip değiliz diye buna engelli demek doğru değil çünkü bunlar benim için engel değil, sizin için de olmamalı biz sadece farklıyız. İstediğim her şeyi yapıyorum evet bazen yardım da alıyorum ama hangimiz yardım almıyoruz ki, hangimiz tıpa tıp aynıyız ki? Belden aşağısı tutmayan yüzücü bir arkadaşımın söylediği bir şey beni çok etkilemişti. Bana “ ben normalde tekerlekli sandalyeye bağlıyım, ama suya girdiğim zaman hiçbir şeye veya hiç kimseye bağlı değilim suda özgür bir insanım “ demişti. Siz de özgür hissettiğiniz alanlara yönelin. Ve herkese şunu söylemek istiyorum; insan bir şeyi isterse gerçekten yapabilir yeter ki kendine inansın yeter ki kendine güvensin. Asla pes etmeyin..

Hiç yorum yok